Kendi Everest’inize Tırmanın

“Yıldızlarınızdan hiçbir şekilde korkmayın, onlar şirketinizi esir almazlar!”
Jack Welch

İnsanlar, yüzyıllar boyunca kalıcı bir başarının formülü peşinde koşmuş ancak, ne filozofların krallara verdiği öğütler, ne de padişahlara sunulan risaleler başarıyı kalıcı kılmaya yetmemiştir. Başarının nankör dönen çarklarında nice uygarlıklar ve güçlü devletler öğütülüp gitmiş, yükseliş dönemlerinin ardından gelen duraklama ve gerileme dönemleri ile kıtalara yayılmış nice imparatorluklar tarihin kara sularına gömülmüştür. Tarihten sıyrılıp rotayı günümüz iş dünyasına çevirdiğimizde de görünen manzaranın tarihten çok ta farklı olmadığı görülmektedir.

Başarının sürdürülmesi yolunda kat edilen “yol” iş dünyası cephesinde de “bozuk satıh” olmaktan ileri gidememiştir. Krizlerin ve küreselleşmenin fırtınaları, en büyük şirketleri bile sarsmıştır. İkinci nesilden üçüncü nesile devam eden şirketlerin sayıları parmakla sayılacak kadar azdır. ABD’nin 1917 yılının en büyük 100 şirketinden, bugün ayakta kalabilen sayısının 15’i geçmediği ve bunun Türkiye yansımasında ise; bırakın bir ömür boyunu, bir kuşak boyu kadar bile ayakta kalamadığı gerçeği karşımıza çıkmaktadır

“Başarı” bir yönetim biçimidir!

Türkiye’de şirketlerin zirveye taşınmasında ve “BAŞARILI” şirket unvanı ile taltif edilmesinde yönetici ve yönetim biçimleri en büyük iki faktör olarak belirlenmiştir. Başarının ilk şartı şirketi yönetmek üzere kendine görev verilmiş yöneticinin ister unvanı CEO olsun, ister Genel Müdür olsun, şirket stratejik vizyonunu gerçekleştirebilmek ve şirket değerlerinin müşteriye fayda sağlayacağı düzenlemeleri yapabilmek için, gerekli alt yapıya ve yetkiye sahip olmasıdır. Benzer şekilde şirketin sıralı yöneticilerinin de, ihtiyaçları olan yetkilerin kendilerine verilmesi bu şartın bir gereğidir.

Şirket organizasyon yapısı içinde yukarıdan aşağıya doğru oluşturulmuş yönetim kademeleri, üst yönetim tarafından belirlenecek hedefleri gerçekleştirmek için bir çaba, hatta bir hırs içinde olacaklardır, özellikle belirlenen hedeflerin gerçekleştirilmesi sonucu, çalışanlar için elde edilecek ekstra bir gelir de varsa, bu çaba daha belirgin hissedilecektir. İhtiyaç duyulan yetkiyle donatılmış tepe yöneticisinin başarıya ulaşabilmek için atması gereken ilk adımlardan birisi, şirket içindeki verimli ve yetenekli çalışanların istihdamını esas alan modelleri oluşturmak olacaktır.

“Başarı” bir planlama ürünüdür!

Üst yönetim beklentilerini ortak bir karar çerçevesinde ortaya koymalı, bu hedefler ve beklentiler doğrultusunda insan kaynağını oluşturmalıdır. Çalışan her kişi bir bütünün parçası olarak görevini beklenen düzeyde icra edebilen bir kişi ise, sistem doğru ve verimli çalışacaktır. Sistem kurgulandığı gibi aksamadan çalışabiliyorsa, hız ve reflekslerini geliştirici olmak gerekecektir, bu da şirketin yönetiminden sorumlu yöneticinin ödevi hatta görevi olarak tanımlanmalıdır. Ancak başarının sürekliliği için “uygun işe, uygun insan” yerleştirmek olgusunu, yetki ve sorumluluk vererek donatmak gerekmektedir. Aksi takdirde başarı için atılan bu adımın bir ayağı, boşlukta kalacaktır.

“Başarı” gelecek yerden çaba esirgenmez!

Peki tüm düşündüklerimizi gerçekleştirmek başarı için yeterli olacak mı? Veya ne kadar yeterli olacaktır? Çalışma hayatında hepimizden daha nitelikli daha yetkin ve zeki insanlar olacağını aklımızdan çıkarmamalıyız, özgüveni yüksek bilgi ve tecrübesinden emin olduğumuz daha yetkin kişilerle çalışmaktan korkmayıp bu kişileri şirketlerine kazandıranlar başarıya daha yakın olacaklardır. Yaşayan bir organizma olan her şirket kurum, kuruluş yaşamanın gereklerini, gerekliliklerini aklında tutmalı ve onları yaşatmalı ve geliştirmelidir. Şirket sağlığı için yaratıcılıklarımızı ortaya koymalı ve farklı düşünceler geliştirmeli ve bunları uygulanabilecek politikaları devreye sokmalıyız.

Yalın bir ifade ile doğru bir organizasyon şeması ve iş süreçlerine uygun görev tanımları ve bu tanımlardaki işleri yapacak başarı odaklı ve özgüven sahibi yöneticiler ve bu kişilere değer veren ve gerektiğinde ödüllendiren bir yönetim, işte başarının temel esasları…

Cihat Yeşertener

Yönetim ve İK Danışmanı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir